|
||
Kaynak varsa işçiye neden ve niçin yok.! | ||
Hükûmet’in 600 bin kamu işçisine reva gördüğü yüzde 17’lik zam teklifine karşı emekçinin sabrı taşıyor, grev yaklaşıyor. TÜRK-İŞ’in dördüncü eylemi bugün AK Parti binaları önünde olacak. Emekçiler, ‘Üretim odaklı bir ekonomik modelle pastayı büyütmeyi ve hak ettiğimiz payı almayı istiyoruz.' dedi. | ||
Ekonomi Haberi | ||
![]() |
||
|
||
TÜRK İŞ, Hükûmet’in Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde sunduğu yüzde 17’lik zam teklifine karşı başlattığı eylem sürecinin üçüncü adımını, Türkiye genelinde AK Parti il binaları önüne giderek devam ettiriyor. Bugün dördüncü eylem olarak iş çıkışında 81 ilde eş zamanlı şekilde AK Parti il binaları önünde kitlesel basın açıklamaları yapılacak. 8 Temmuz Perşembe günü de mesai bitimi iş yerleri terk edilmeyerek sabaha kadar işyerlerinde kalınacak. Eylemlerde bir araya gelen kamu işçileri ve sendika temsilcileri, taleplerini güçlü sloganlarla dile getirdi. “Zordayız, geçinemiyoruz”, “Şimşek elini cebimizden çek”, “Eylemse eylem, grevse grev” sözleri meydanlarda yankılandı. ‘İŞÇİ ENFLASYON ALTINDA EZİLİYOR’Koop-İş Sendikası 1. Bölge Başkanı Aziz Hacısalihoğlu, şunları söyledi: “Bu ekonomik koşullarda iyi olmamız mümkün değil. Ocak ayında zamlı maaşla çalışması gereken işçiler, 6 aydır geçim derdiyle boğuşuyor. Devlet, emekçilerden 6 aydır adeta kredi alıyor. Teklif edilen zam oranlarını kabul etmemiz mümkün değil. Tüm kamu kurumlarında temsilcilerimizle birlikte bir kez daha buradayız. TÜRK-İŞ’in teklif ettiği oranlara uygun bir düzenleme yapılması için sesimizi yeniden yükseltiyoruz. İşçi, artan enflasyonun altında eziliyor. Ocak ile temmuz ayları arasındaki enflasyon oranı netleşmek üzere. Tahminler yüzde 16-17 aralığında olacağını gösteriyor. Buna rağmen ikinci 6 ay için yüzde 10 zam teklif ediliyor. Bu, akıl almaz bir teklif ve kamu işçileri tarafından kabul edilemez. ‘TALEPLERİMİZ KARŞILIK BULMADI’“Vergi dilimleri arasındaki fark da giderek açılıyor. Eskiden kasım-aralık aylarında ikinci vergi dilimine girerken, artık nisan ayında bu dilime geçiyoruz. İşçinin aldığı maaşın yüzde 27’si vergiye gidiyor. Aldığınız yüzde 10’luk zam da vergiye kesiliyor. Bu durumda zam almış sayılmıyoruz. Vergide adalet şart. TÜRK-İŞ, Zonguldak’ta, Çorlu’da açıklamalar yaptı, ardından Ankara’da büyük bir miting düzenlendi. Bu eylemler, vergide adalet talebini de kapsıyordu. Ancak taleplerimiz halen karşılık bulmadı. “Sonrasında Kamu Çerçeve Protokolü süreci başladı. TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarının gerçeği yansıtmadığını herkes biliyor. TÜRK-İŞ, ilk 6 ay için yüzde 50, ikinci 6 ay için yüzde 15 zam, yevmiyelerin 1800 TL’ye yükseltilmesi ve refah payı talep ediyor. Gerçekçi olan bu rakamlar. Ben 40 yıldır bu mücadelenin içindeyim. Hükümetler bizi ekonomist yaptı. İşçi her zaman fedakârlık yapar ama bu bir ekonomi sorunu değil, ekonomi tercihi sorunudur. Emekçiye gelince para yok ama başka her yere kaynak var.” ‘ÜRETİM ODAKLI MODELLE PASTADAN PAY ALMAK İSTİYORUZ’“Biz işçiler olarak, NATO harcamalarına dahi söz söylüyorsak, bizi yönetenlerin bir kez daha düşünmesi gerek. İspanya Başbakanı bile NATO gelirlerinin artırılmasını reddedip 'Emekçiye vereceğim zam daha önemli!' diyebildi. Biz de yöneticilerimizden bunu bekliyoruz. NATO’ya kaynak ayırmak yerine emekçinin sesine kulak verin. Unutulmamalı ki NATO’ya sağlanan gelir de bu ülkenin üreten kesimi sayesinde oluyor. “Ülkemizi seviyoruz. Sürekli eğitimlerle işçilerimizi bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Üretim potansiyelimiz, kaynağımız var. Üretim odaklı bir ekonomik modelle pastayı büyütmeyi ve bu pastadan hak ettiğimiz payı almayı istiyoruz. 600 bin kamu işçisi, aileleriyle birlikte 1,5 milyon kişiyi temsil ediyor. Bu Kamu Çerçeve Protokolü, aslında özel sektöre de yol gösterici oluyordu. Ama şimdi biz özel sektörü yakalamaya çalışıyoruz.” ‘İNSANLAR KREDİ KARTLARINA YÜKLENİYOR’TOLEYİS Sendikası İstanbul Bölge Başkanı Özgür Boyraz, şu ifadeleri kullandı: “Bugün Hükûmet’in teklif ettiği yüzde 17’lik zammı koyun. Ardından kirayı, faturaları, mutfak masraflarını çıkarın; geriye hiçbir şey kalmıyor. İnsanlar kredi kartlarına yüklenmiş durumda. Çocuğunu, ailesini bir tiyatroya, sinemaya götüremiyor. Kıyafet alamıyor. Bu durum aile içinde de sıkıntılara yol açıyor. Bu nedenle yüzde 17’lik zammı kesinlikle kabul edemeyiz. Hakkımızı alana kadar alanlarda olacağız. Enflasyon durmuyor, her geçen gün yükümüz artıyor ama maaşlar yerinde sayıyor.” YÜZDE 17’LİK ZAMI KENDİLERİ ALSINLAR’“Çok doluyum, ağlamamak için kendimi zor tutuyorum.” diyen Milli Eğitim Bakanlığı işçisi Perihan Derindere, şöyle konuştu: “Gerçekten geçinemiyorum, artık sesimizi duysunlar. Ben Nene Hatun’un torunuyum. Ölmekse ölmek, eylemse eylem, grevse grev. Hakkımı alana kadar meydanlardayım. Verdikleri yüzde 16’lık, 17’lik zamları kendileri alsınlar ve bir ay onunla geçinmeye çalışsınlar. Ben parasızlıktan çocuğumu üniversiteye bile gönderemedim.” Başka bir işçi de, “Bu teklifler akıl alır gibi değil. Emekçi üretmezse nasıl ülke kalkınacak? Biz sadece hakkımızı istiyoruz. Ülkemizi seviyoruz.” dedi. Demiryol-İş ve Harb-İş üyesi işçiler, Kamu Çerçeve Protokolü sürecindeki belirsizliklere tepki gösterdi. “Beklemekten sabrımız taştı.” diyen bir Demiryol-İş üyesi, işçilerin artık grev istediğini belirtti. Kamu işçilerinin kazanımının tüm emekçiler için kritik olduğunu vurguladı. |
||
|
||
Etiketler: Kaynak, varsa, işçiye, neden, ve, niçin, yok.!, |
|
||
|